AB Ülkeleri 2035 Yılında Fosil Yakıtlı Taşıtları Terketmeye Hazırlanıyor. Peki, Bu Taşıtlar Ne Olacak?

971
Görüntüleme

Merhabalar,

Bildiğimiz gibi AB ülkeleri 2035 yılı itibariyle fosil yakıtlı taşıt üretimini ve satışını sonlandırmaya hazırlanıyor.
Hatta AB’ den ayrılan İngiltere bu işi daha önce, 2030 yılında başarma niyetinde.
Peki, o zaman geldiğinde hurda yığını haline gelecek fosil yakıtlı taşıtlara ne olacak?

Brüksel’e yakın kaynaklar, iklim değişikliği ile mücadele stratejisi kapsamında AB Komisyonu’nun bu konuda bir plan hazırlığı içinde olduğunu belirtiyorlar. https://auto.economictimes.indiatimes.com/news/passenger-vehicle/cars/eu-prepares-to-send-petrol-cars-to-the-scrap-heap/84248192

Adı geçen planın 14 Temmuz Çarşamba günü kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Plan, önümüzdeki 10 yıl içinde karbon salımının yeni ürünlerde sıfıra indirilmesini de öngörüyor.
Planda, 2050 itibariyle atmosfere verilen karbon miktarı ile atmosferden temizlenen karbon miktarının aynı olması esas alınıyor. Ancak, fosil yakıtlı taşıtlar hala o yıllarda dahi ulaşımın aslan payını almaya devam edecek.

Halen AB ülkelerinde Co2 salımı olarak km başına 95 gram limit uygulanıyor. 2030 yılında ise bu sınır %37,5 daha azaltılarak 60 gr/km düzeyine inecek. Bu sınır üzerinde henüz tartışmalar sürmekte. Çünkü Brüksel yönetimi, CO2 salımını 2030 yılında % 60, 2035 yılında ise %100 azaltma niyetinde. Aslında, bugünden otomotiv pazarında önemli bir değişim yaşanıyor. Pandemi döneminde AB motorlu taşıt pazarı ciddi kayıp yaşarken, elektrik motorlu ve bataryalı taşıt satışlarında büyük bir ivmelenme oldu. Öyle ki Batı Avrupa’da bu yılın ilk 5 ayında 356 bin satan yeni elektrik motorlu ve bataryalı taşıtların pazardaki payı % 8 e çıktı. Bu artış oranı da gösteriyor ki yeni gelecek yasal sınırlamalar elektrik motorlu taşıtların satışlarını çok daha fazla artıracak. Hatta bu gelişme sadece fosil yakıtlı taşıtları değil, aynı zamanda hibrit taşıtları da vuracak. Bu yapısal dönüşüm, aynı zamanda AB içinde sektörün istihdam ettiği 14,6 milyon çalışanı derinden etkileyecek.
Sektörün AB içindeki en etkili lobi güçlerinden Avrupa Taşıt Üreticileri Derneği ACEA, bu değişim karşısında uygun şartlar sağlanırsa CO2 salımının daha da aşağıya indirilmesini destekleyeceğini belirtiyor. Uygun şartların ne olduğu ise pazarlık konusu..
Bu noktada altını çizmemiz gereken bir konu var: AB menşeli otomotiv markalarının üst yöneticilerinden bazıları, AB Komisyonu tarafından desteklenen hızlı dönüşümün özellikle batarya temini yönüyle Çin’li üreticilerin lehine olmasından endişeli.

Bu noktada tek istisna VW Grubu olarak öne çıkıyor. VW Grubu, Avrupa kıtasında satılan her 4 taşıtın birisinin üreticisi. Aynı zamanda, 2015 yılında yaşanan Dieselgate sorunu nedeniyle biran önce elektrik motorlu ürün gamına geçerek imajını düzeltmek niyetinde. Dolayısıyla ACEA içinde büyük bir çekişme hakim. VW Grubu elektrik motorlu ürün gamı için büyük ölçüde yatırımlar yapıyor. Birçok modelinde AB emisyon şartlarını sağlamaya başladı.
Dolayısıyla rekabette önemli bir avantaj sağlamak üzere. 2030 ile 2035 yılları arasında fosil yakıtlı ürün gamını tamamen terk etmeyi planlıyor.
AB içindeki sektör derneklerinin raporları, VW Grubu ve Volvo’nun en ileri hazırlık düzeyinde olduklarını, bu markaları Renault Grubu ve Hyundai markalarının izlediğini gösteriyor. BMW, Daimler, Stellantis ve Toyota gibi devler ise gerideler.

AB Komisyonu, 2035 yılında karbon salımını sıfırlayan otomotiv ürünlerine tamamen geçilmesi için AB menşeli otomotiv markaları ile mutabakat sağlandığını her fırsatta belirtiyor. Yalnız, bu büyük dönüşüm için gereken milyarlarca € fonun nasıl sağlanacağı şu an için soru işareti.

Sonuç olarak şu sorular akla geliyor: 2020 sonunda 448 milyon kişiye ulaşan AB nüfusu, yaklaşık 250 milyona ulaşan taşıt parkını nasıl ve ne kadar sürede elektrik motorlu taşıta dönüştürecek? Bunun için hangi yöntemler benimsenecek? AB ülkelerinde bulunan sektör çalışanı 14,6 milyon insanın durumu ne olacak? Hepsi dönüşüm içinde iş bulabilecek mi? Dönüşüm ne kadar sürecek ve nasıl fonlanacak?
Bu soruların yanıtlarını önümüzdeki Çarşamba gününden itibaren öğrenmeye başlayacağız umarım.

NOT: Yazılarımı weww.otomobilhaber.com.tr üzerinden de takip edebilirsiniz.